Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde sarp kayaların tepesinden yemyeşil bir ovaya bakan İshak Paşa Sarayı, Türkiye’nin en önemli kültürel miraslarından biridir. Konumu nedeniyle bir kartal yuvasını andırır. Dillere destan manzarası, çeşitli üslupları barındıran mimarisi, eşsiz taş işçiliği ve tam 99 yıl süren inşaatıyla, sanki masallara ait bir yapıdır. Dünya'nın ilk kaloriferli binası ve Lale Devri’nin son anıtsal yapısı olmak gibi birçok simgesel özelliğe de sahiptir.
İşte, İshak Paşa Sarayı’nın hikâyesi ve İshak Paşa Sarayı hakkında az bilinen bilgiler:
İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinin 5 kilometre doğusunda, üç yamacı dik bir tepede, kayalık bir arazi üzerine kurulu. Bazen bulutların üstünde gibi masalsı bir görünüm alan sarayın ana girişi, yapının düzlüğe açılan tek noktası olan doğu cephesinde bulunuyor. Sarayın taş işçiliğiyle meşhur, oya gibi işlenmiş anıtsal taç kapısı da bu cephede. Saraya, Ağrı’nın yanı sıra Kars ve Erzurum gibi komşu illerden de ulaşılabiliyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli saraylarından biri sayılan İshak Paşa Sarayı, aynı zamanda Lale Devri’nin de son anıt yapısı. 7 bin 600 metrekarelik bir alana yayılan sarayın inşaatı tam 99 yıl sürmüş.
İshak Paşa Sarayı’nı, IV. Murat’ın İran seferinde sağ kolunu kaybettiği için ‘çolak’ lakabıyla anılan, Doğubeyazıt Sancak Beyi Abdi Paşa inşa ettirmeye başlamış. Ancak 1685 yılında başlayan inşaat, sonraki sancakbeyleri Abdulfettah Efendi ve Mahmut Paşa döneminde sürse de, tam 99 yıl sonra Çolak Abdi Paşa’nın oğlu olan Çıldır Valisi İshak Paşa tarafından 1784’de tamamlanabilmiş.
İshak Paşa Sarayı, esasında saraydan öte bir külliye olarak tasnif ediliyor. Saray aynı zamanda, Avrupa tipi bir şato olarak da tanımlanıyor. İshak Paşa Sarayı, Topkapı Sarayı’ndan sonraki en ünlü Osmanlı sarayı olma özelliğini de taşıyor.
İshak Paşa Sarayı, inşaatının 99 yıla yayılması, bu uzun süreçte öne çıkan sanatsal akımların değişmesi ve bulunduğu bölgenin kültürel özellikleri nedeniyle farklı mimarı üslüpları barındırır. Planında Osmanlı saray geleneğini korunmuş olsa da, Selçuklu ve Fars (İran) mimarisinden özellikler taşır. Barok ve rokoko stilinde Batı tipi süslemelere de sahiptir. İshak Paşa Sarayı farklı medeniyetlerin tarzlarını harmanlamasıyla, sanat tarihinde modern bir yapı olarak değerlendirilir. Bununla birlikte, baskın mimari karakteristikleri geleneksel Selçuklu sanatının etkisindedir.
Ahıskalı ustalar tarafından kesme taş kullanılarak inşa edilen İshak Paşa Sarayı’nın taş işçiliği dünyanın en iyi örnekleri arasında gösterilir. Sarayın süslemelerinde Batı’daki rokoko ve barok stillerine de yer verilirken, özellikle kapılarında Selçuklu sanatı öne çıkar. İshak Paşa Sarayı’nın kapılarında, Selçuklu üslubunda bitki motifleri dikkat çeker. En başta anıtsal taç kapı olmak üzere, sarayın farklı noktalarında ve mezarlığında uzun ömrü simgeleyen selvi ağacı kabartmaları bulunmaktadır. Sarayın en ünlü motifi, bereket, ölümsüzlük ve cenneti simgeleyen, yapının farklı noktalarında görülebilen hayat ağacıdır.
İshak Paşa Sarayı’nın tek kubbeli camisinin dışında da geometrik ve bitkisel kabartmalar görülmektedir. Sarayın kuzey cephesindeki dört konsol ise kanatlı ejder, aslan ve insan motifleri ile bezelidir. İshak Paşa Sarayı’nın duvarları da ayet ve beyitlerle süslenmiştir.
Sarayın bir zamanlar en ihtişamlı unsuru kuşkusuz, som çelikten yapılmış altın kaplama kapısıydı. Girişteki taç kapıda yer alan bu altın kapı, gelenleri bütün görkemiyle karşılıyordu. Ancak bölge 1877-1878 yıllarında Rus işgali altında kalırken, 1917’de çekilen Rus askerleri saraydaki birçok başka kıymetli eşyayla birlikte kapıyı da Moskova’ya götürdü. İshak Paşa Sarayı’nın altın kapısı, bugün hâlâ Moskova Müzesi’nde sergilenmektedir.
İshak Paşa Sarayı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, dünyanın ilk kaloriferli yapısı olmasıdır. Saray, merkezi bir sistem üzerinden ısıtılıyordu. Her odada bulunan ocaklarda ısıtılan sıcak su, taş duvarlardaki boşluklardan geçen toprak künkler aracılığıyla yapı içinde dolaştırılıyordu.
İshak Paşa Sarayı’nın Sekizgen Türbesi
Sarayın ikinci avlusunda, yine kesme taştan yapılmış iki katlı ve sekizgen bir türbe dikkat çekiyor, Selçuklu türbe mimarisi geleneğinde kümbet şeklinde yapılan bu türbenin üzerine çiçek desenleri ve geometrik motifler oyulmuş. Türbede, sarayın inşaat emrini veren Çolak Abdi Paşa ile İshak Paşa’nın yanı sıra yakınları yatıyor.
İshak Paşa Sarayı, Osmanlı’nın merkezi İstanbul’dan uzak konumu ve masalsı üslubuyla çok sayıda efsaneye de konu olmuştur. Bunlardan bazıları şöyle:
İshak Paşa Padişahı Kızdırdı Mı?
İshak Paşa’nın sarayın bitiminden kısa süre sonra sürgüne gönderilmesi, birçok söylentiyi de beraberinde getirmiştir. Bu söylentilerden en meşhuruna göre, önce İshak Paşa’nın misafiri olan İran elçisi Topkapı Sarayı’na gittiğinde, padişaha İshak Paşa’nın sarayının daha ihtişamlı olduğunu söyler. İshak Paşa da bunun üzerine görevden alınır.
Bir diğer efsaneye göre, İshak Paşa Osmanlı’nın ekonomik sorunlarla boğuştuğu bir dönemde sarayın tamamlanması için İstanbul’a göndermesi gereken vergilerin bir kısmını kullanır; bu durum anlaşılınca da sürgüne gönderilir…
İshak Paşa Sarayı’nın Çeşmesinden Süt mü Akıyordu?
Bir diğer rivayet ise İshak Paşa Sarayı’nın ilk avlusunun sağında bulunan çeşmeden süt aktığı yönündedir. Sarayla ilgili birçok kaynakta, çeşmenin iki musluğunun birinden su, diğerinden süt aktığı yazar. Rivayete göre, saray çevresinde yaşayan köylülerin sağdıkları süt kanallarla buraya getirilir ve çevre sakinlerinin faydalanması için çeşmeden akıtılır.
Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi
Yaşar Kemal'in dünyaca ünlü başyapıtlarından biri olan ‘Ağrı Dağı Efsanesi’nin bir bölümü İshak Paşa Sarayı’nda geçmektedir.
İshak Paşa Sarayı’nda Cam Tavan Tartışması
İshak Paşa Sarayı’nın bulunduğu bölgenin iklimi, Rus işgali ve başka sebeplerden dolayı gördüğü zararı onarmayı amaçlayan restorasyon süreci 50 yıla yakın bir süreçten sonra 2009’da tamamlandı. Ancak sarayın üzerine bu süreçte cam bir örtü yerleştirilmesi tartışma yarattı. Uzmanlar, zararlı ışınları önleyici filtrelere de sahip olan, kırılmaz örtünün sarayı koruduğunu belirtirken, kamuoyunda görselliğin bozulduğu yönünde tepkiler yükseldi.
İshak Paşa Sarayı'na, Doğubeyazıt ilçe merkezinden 15 dakikalık bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Ağrı - Doğubeyazıt arası mesafe ise 100 km'dir. Bu yol yaklaşık 1 saat 30 dakika sürecektir.
Ağrı'ya ulaşım için Ağrı otobüs seferleri sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: kulturportali.gov.tr
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı
Yorumlar
Konumu en önemli özelliklerinden.
Muhteşem ve büyüleyici
Gittim gordum cok gorkemli bir yapi