Tertemiz denizi, yeşil ile maviyi buluşturan atmosferi ve huzurlu ortamıyla her yıl binlerce turisti ağırlayan Göcek’in muhteşem koylarını sizler için derledik.
Bozulmamış doğasıyla “cennetten bir köşe” olarak tanımlayabileceğimiz Göcek, misafirlerine hem kültür hem de deniz tatili sunuyor. 4 yat limanına sahip olan bu bölge aynı zamanda yatçılar için de ideal bir yer. Etrafı çam ağaçları ile çevrili olan Göcek, mavi yolculuk yapanlar için de önemli bir durak olma özelliği taşıyor. Buraya denizden gidebileceğiniz gibi, karayolunu kullanarak da ulaşabilirsiniz. Üstelik karayolunda Toros Dağları’nın güzel manzarası tatilinizin bonusu olabilir.
Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını görebileceğiniz Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı küçük bir sahil kasabası olan Göcek, Türkiye’nin güneybatısında yer alıyor.
Bu yaz tatilinizi Fethiye ya da Göcek’te geçirmeyi planlıyorsanız, bu koyları ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
İnce kumlu plajıyla dikkatleri üzerine çeken Sarsala Koyu, Dalaman’a sadece 15 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Çok fazla bilinmeyen bu koy, gölgede kalmak isteyenlere az da olsa ağaçlık bir alan sunuyor. Etrafında konaklamak için herhangi bir tesis bulunmadığından genellikle günübirlik tatilcileri ağırlayan Sarsala Koyu’nun özellikle hafta içi oldukça tenha olduğunu söylemeliyiz. Hafta sonu ise, huzurlu birkaç saat geçirip gözden uzak bir şekilde yüzmek isteyen tatilcilerin uğrak yeri oluyor.
Sarsala Koyu, etrafında yapılaşma olmaması sebebiyle, günümüze kadar korunarak gelmeyi başarmış bir koy. Zaten koyun güzelliğini de bu özelliğiyle açıklayabiliriz. Koyda küçük bir kafeterya ve plaj voleybolu sahası bulunuyor. Çok cüzi bir miktar olsa da, plaja girişte ücret ödemeniz gerekiyor. Söylemeye gerek yok ama denizinin de tertemiz olduğunu sözlerimize eklemeliyiz.
Görsel: Foursquare
Göcek’in huzur dolu bir başka koyu olan Ayten Koyu’na, hem denizden hem de karadan ulaşım sağlanabiliyor. Turkuaz rengiyle gelenleri kendine hayran bırakan bu koyun etrafı çam ağaçlarıyla çevrili. Bu arada sizleri denizin biraz taşlı olduğu konusunda uyarmamız gerekiyor. Eğer bu durum sizi rahatsız ediyorsa, koydan memnun dönemeyebilirsiniz.
Ayten Koyu’na karayolu ile giderseniz, yol boyunca sevdiklerinizle birlikte piknik yapabileceğiniz alanlar göreceksiniz. Bu koyun etrafında yeme içme ihtiyaçlarınızı gidebileceğiniz herhangi bir tesis bulunmadığınızdan, yanınıza mutlaka yiyecek ve içecek almanızı tavsiye ediyoruz.
Görsel: Denizlerden.com
Bu koya, Ünlü ressam Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun isminin verilmesinin mutlaka bir hikayesi olmalı değil mi? Evet, biz de öyle düşündük ve hemen araştırmalarımıza başladık. Bu koyun adı 1974 yılına kadar Taşkaya Koyu’ymuş. 1974 yılında, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Göcek’e yolculuk yaparken koyun yamacındaki bir kayaya balık resmi çizmiş. Bu resmin büyüklüğü ile koyun girişinden bile görülmesi, dikkatli incelendiğinde içinde 6 farklı hayvanın tasvir edildiğinin fark edilmesi turistlerin koya olan ilgisini arttırmış. Bunun üzerine koya, 1974 yılında, Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun adı verilmiş.
Doğal güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken bu koy, çam ve zeytin ağaçları, gizli kalmış kaya mezarları ve ahşap iskelesiyle kültür turu yapmak isteyenler için de ideal bir yer olma özelliği taşıyor. Göcek’in en büyüleyici noktalarından biri olan bedri Rahmin Koyu’nda bir de küçük iskele, iskelenin arkasında ise yeşillikler arasında bir restoran bulunuyor. Yıl içerisinde yerli ve yabancı çok sayıda turisti ağırlayan bu koyu mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.
Domuz Adası’na yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki bu koy, hem kültür hem de doğa turu yapmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Kaya mezarları ve antik kalıntılarla adeta bir açık hava müzesine benzeyen bu koyda, denizin dibinde bile tarihi kalıntılar bulunuyor. Denizdeki kalıntıların geç Bizans dönemine ait olduğu biliniyor.
Bölgedeki bakir koylardan biri olan Göbün Koyu’nun etrafı çam ve zeytin ağaçlarıyla çevirili. Oldukça sakin olan bu koya gittiğinizde uzun yürüyüşler yapabilir, kendinizi koyun tertemiz sularına bırakabilir ya da sahildeki restoranlarda dinlenebilirsiniz.
Bu koya, Antik Mısır'ın son Hellenistik kraliçesi olan Kleopatra’nın ziyaret ettiğine inanıldığı için “Kleopatra Koyu” deniliyor. Rivayete göre; Kleopatra buraya geldiği zamanlarda yıkanabilmek amacıyla bir hamam yaptırmış. Hatta bu hamam kalıntıları nedeniyle koya bir zamanlar “Hamam Koyu” deniliyormuş. Koyda bulunan duvar kalıntıları için ise, Mısırlı askerlerin Kleopatra’yı korumak için yaptıkları büyük duvarın kalıntıları olduğu söyleniyor.
Tur şirketlerinin uğrak yerlerinden biri olan bu koyun çok kalabalık olduğunu söylemeliyiz. Oldukça büyük olan bu koyda, uzun yürüyüşler yapabilir, denize girdiğiniz zamanlarda ise deniz içindeki canlıları keşfedebilirsiniz.
Huzurlu atmosferi ile dikkat çeken Günlüklü Koyu, oldukça sakin bir koy. 500 metrelik sahili ile tatilcilere keyifli anlar sunan bu koyda denizin 10 metre ilerisine kadar derinleşmediğini fark edeceksiniz. Günlüklü Koyu, Göcek’e sadece 15 kilometre mesafede uzaklıktadır.
Göcek’e en kolay ulaşım şekli; bulunduğunuz ilden Muğla Dalaman’a uçak ile gitmektir. Göcek ile Dalaman Havalimanı arasındaki mesafe 18 kilometredir. Havalimanından Muğla’nın popüler tatil yerlerine toplu taşıma ile ya da araç kiralayarak ulaşım sağlayabilirsiniz.
Bu arada unutmadan Göcek için önerilen en güzel ayların Nisan ve Mayıs ayları olduğunu da söylemeliyiz.
Yolu Göcek’e düşenlerin; Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun çizdiği balık remini görmeden, küçük Sarsala Koyu'nda sarımsaklı ekmek ve deniz ürünlerini yemeden, Kleopatra Koyu’ndaki Hamam kalıntılarını görmeden, Hamam Koyu'ndaki eski Haman batığını ziyaret etmeden, Göbün Koyu'na yanaştıktan sonra, yukarı köye yürümeden ve manzarayı kuşbakışı görmeden dönmemesini tavsiye ediyoruz.
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı