Mersin’in ilçesi Silifke’ye bağlı Narlıkuyu’da bulunan Cennet ve Cehennem Mağaraları yıllardır çok sayıda seyahat severin ilgisini çekiyor. Tamamen doğal yollarla oluşmuş bu mağaralar; Cennet ve Cehennem Çökükleri veya Cennet ve Cehennem Obrukları isimleri ile de anılıyor.
Cennet Mağarası ile Cehennem Mağarası arasında yaklaşık olarak 80 metrelik bir mesafe bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan mağaralar yılın dört mevsimi ziyarete açık. Yolunuz Silifke’ye düştüğünde; oldukça derin olan bu mağaraları gezdikten sonra mutlaka Astım Dilek Mağarası’nı da ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Bu mağaralar, bir yer altı deresinin binlerce yıl kireç tabaklarını eritmesiyle oluşan kimyasal erozyon sonucu tavanın çökmesi ile meydana gelen büyük çukurlardır.
Cennet Mağarası, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bir yer altı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelen büyük bir çukurdur. Mağaranın oluşumuna sebep olan yer altı deresi, bugün hala faaliyetini sürdürüyor. Hatta, mağaranın tabanına indiğinizde mitolojik bir yer altı deresinin sesini kolaylıkla duyabilirsiniz. Cennet Mağarası’nın altından geçen bu yer altı suyunun, Narlıkuyu’nun derinliklerinden karstik kaynaklar şeklinde Akdeniz’e karıştığı tahmin ediliyor.
Bu mağaraya Cennet isminin verilmesinde iki sebep etkili olmuş. Bunlardan birincisi içinin yemyeşil olması, ikincisi ise altından akarsu geçmesi. Yaklaşık olarak 135 metre derinliğinde olan Cennet Mağarası, Cehennem Mağarası’nın güneybatısında yer alıyor. Mağaranın içindeki sarkıt, dikit ve sütunların görülmeye değer olduğunu en baştan söylemeliyiz.
Mağaranın elips biçimindeki ağız kısmının çapları 250 ve 110 metredir. Derinliğinin ise 70 metre olduğu biliniyor. Çökük tabanının güney ucunda 200 metre uzunluğunda ve en derin noktası 135 metre olan büyük bir mağara girişi bulunuyor. Bu mağaranın ağzında ise küçük bir kilise yer alıyor. Kilisenin giriş kapısının üzerindeki dört satırlık kitabede, V. yüzyılda Paulus ismindeki dindar bir kişi tarafından Meryem Ana’ya ithafen yaptırılmış olduğu yazıyor.
Cennet - Meryem Ana Kilisesi
Cennet Mağarası’nın tabanına inmek için 452 basamaktan oluşan taş merdiveni kullanmanız gerekiyor. Bu merdivenin 300’üncü basamağında, yukarıda bahsettiğimiz kiliseye ulaşılıyor. Taş merdivenin bittiği noktaya yakın bir yerde, Helenistik dönemden kalma bir Zeus tapınağı bulunuyor. Hatta merdivenli yolun da yine bu dönemden kaldığı tahmin ediliyor.
Görsel: Cennet Çukuru - wikipedia
Cennet Mağarası’na inmek kesinlikle heyecan verici olsa da, geri dönüşte 452 basamağı çıkmak sizi zorlayabilir. Yine de, dışarıya çıktığınızda gördüğünüz manzaranın buna değdiğini düşüneceğinize eminiz.
Cennet Mağarası’nın yaklaşık 80 metre kuzeyinde yer alan Cehennem Mağarası’nın derinliği 100 metredir. Ağız çember çapları ise 50 ve 75 metredir. Oluşum şekli Cennet Mağarası ile aynıdır. Cennet Mağarası’nın altından geçen yer altı akarsuyunun Cehennem Mağarası’nın da altından geçtiği biliniyor.
Kenarları iç bükey olan Cehennem Mağarası, Cennet Mağarası’na oranla daha dar ve diktir. Bu nedenle tabanına inmek mümkün değildir. Buraya gittiğinizde, mağaranın yukarısında bulunan geniş seyir terasından mağarayı izleyebilirsiniz. İlla mağaranın içine girmek isteyenler zorlu ve adrenali yüksek bir yolculuğu göze almalı. Çünkü mağaranın içine sadece özel dağcı ipleri ve esnek merdiven ile girmek mümkün.
Cennet ve Cehennem Mağaraları, eski Narlıkuyu Köyü’nün 3 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Mağaralar; Silifke’ye 22, Mersin’in meşhur Kızkalesi’ne 7 kilometre uzaklıktadır. Özel aracınız ile gidiyorsanız; Silifke Mersin Karayolu’nun 20’nci kilometresinden ayrıldıktan sonra dağ yolunda 2 kilometre daha giderek ulaşabilirsiniz.
Her iki mağaranın içi de, Akdeniz’in sıcak iklimine inat, serindir. Dışarıda hava sıcaklığı 35-40 dereceyken mağaranın içinde sıcaklık 10 dereceye kadar düşebiliyor. Mağaralara giden dağ yolu üzerine çok sayıda lokanta ve kafe bulunuyor. Yolculuk esnasında yemek molası vermek isterseniz bu restoran veya kafeleri tercih edebilirsiniz. Bu bölge aynı zamanda balık lokantaları ile de ünlüdür. Buraya yolunuz düştüğünde, balık yemeden dönmemenizi öneririz. Bölgeye günü birlik gitmiyorsanız civardaki pansiyon ve otellerde konaklayabilirsiniz.
Dilerseniz, Cennet ve Cehennem Mağaraları turunuzu buraya sadece 300 metre uzaklıkta olan Astım Dilek Mağarası’nı da ziyaret ederek bitirebilirsiniz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Cennet ve Cehennem Mağaraları’nın giriş ücreti 10 TL’dir. Mağaralar, Nisan-Ekim ayları arasında 08.30 ila 19.30, Kasım-Mart ayları arasında ise 08.00 ila 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Cennet ve Cehennem Mağaraları sadece oluşum şekli ile değil, farklı efsanelere konu olması nedeniyle de ilgi çekiyor. Birazdan sizin de öğreneceğiniz ve yıllardır kulaktan kulağa dolaşan bu efsaneler, mağaraya giden herkese anlatılıyor.
Antik kaynaklarda, Thyfon Efsanesi’nin Cehennem Mağarası’nda geçtiği iddia ediliyor. Bu efsaneye göre; Yunan Mitolojisi’nde önemli bir yere sahip olan Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u bir kavgada yendikten sonra bir süre Cehennem Mağarası’nda bekletmiş, ardından ise Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek kapatmış.
Cennet Mağarası’yla ilgili olarak ise, içindeki kiliseden ötürü, “cennete ancak kiliseden geçilerek gidilebileceği” mesajının verildiği iddia ediliyor.
Yolunuz Mersin – Silifke’ye düştüğünde, kısa bir tur yaparak bu muhteşem mağaraları mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı
Yorumlar
Çok güzel mağaranın en derinine giderseniz su sesini dinleyebilirsiniz, mağaranın en sonundan tahtadan yol bitiyor tahtanın dışına gidip orada kayalara kulağınızı dayayıp su sesini dinleyebilirsiniz
Çok güzel ama Cehennem Çukuru çok korkunç görünüyor.
Harika Bilgiler okumanızı öneririm (beğendim)
Çok güzel