Bodrum Kalesi, tarihi değeri bir yana, Bodrum’un şüphesiz en önemli simgelerinden biri. Tarihe deniz kokusunun karıştığı, dünyaca ünlü ve ödüllü bir müze olan Bodrum Kalesi’ni görmeden Bodrum’dan kesinlikle dönmemelisiniz…
Bodrum Kalesi, Antik Çağ’da bir ada olan; bugün bir yarımada halinde olan iki liman arasına inşa edilmiş durumdadır. Bodrum’un merkezinde yer alan İskele Meydanı’na geldiğiniz anda zaten gözünüzü kamaştıracak olan Bodrum Kalesi’ni, pazartesi hariç haftanın her günü 09.00 – 12.00 ve 14.00 – 19.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.
Bodrum Kalesi, Rodoslu St. Jean Şövalyeleri tarafından 1406 – 1523 yılları arasında inşa edilmiş ve kaleye “Petronium” adı verilmiştir. Bu isim zamanla Türkçe’ye “Bodrum” olarak evrilir.
1770 yılında Rus donanmasının saldırısına uğrayan kale, Padişah II. Abdülhamit zamanında hapishane olarak kullanılmıştır. Bodrum’un diğer önemli sembollerinden, “Halikarnas Balıkçısı” olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın sürüldüğü yer Bodrum Kalesi’dir.
Bodrum Kalesi, 1915 Fransız saldırısında yıkılmış; daha sonra o günlerde Bodrum'u Fransız işgalinden koruyan ve şehit düşen Yüzbaşı İbrahim Nezihi anısına restore edilerek ziyaretlere açılmıştır. 1964 yılında “Müze Müdürlüğü” olan Bodrum Kalesi; 1979 yılından bu yana ise “Sualtı Arkeoloji Müzesi” olarak Bodrum’un en çok ziyaret edilen tarihi yeri haline gelmiştir.
Bugün Bodrum’un en önemli müzesi olan Bodrum Kalesi, sergileme alanı olarak hizmete girmesinden bu yana; Serçe Limanı Batığı, Uluburun Batığı gibi bazı özel sergilemeler için, atmosferini bozmayacak yeni yapılar da inşa edilerek genişletilmiştir.
Müzede, dünyanın bilinen en eski batığı olarak bilinen "Uluburun Batığı" dahil olmak üzere, dünya sualtı arkeolojisinin temelini oluşturan kazılarında ortaya çıkarılan binlerce eşi bulunmaz eser sergilenmektedir.
Bodrum Kalesi, 1995’te Uluslararası Yılın Müzesi Yarışması’nda ‘Özel Övgü’ ödülünü kazanmıştır.
Öncelikle, Bodrum Kalesi’nin duvarlarının bazılarında, dünyanın yedi harikasından biri olan Kral Mausolos’un anıt mezarından alınan taşların kullanıldığını belirtelim. Bodrum Kalesi’nin; İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ve İspanyol kulesi isimli 5 ana kulesi mevcut. İngiliz Kulesi, Aslanlı Kule olarak; İspanyol Kulesi, Yılanlı Kule olarak da biliniyor.
İç kaleye ulaşmak için; üzerinde haçlar, ejder, aslan figürleri ile dikkatinizi çekecek farklı armalar bulunan 7 kapı ve bir köprü geçeceksiniz. Vardığınızda göreceğiniz sarnıçlar, kalenin kuşatıldığı zamanlarda su ihtiyaçlarını karşılıyormuş. İç kalenin çevresi aynı zamanda bahçesinde çeşitli hayvanların dolaştığı geniş bir alana sahip. Burada oturup dinlenebilir, bir şeyler içebilirsiniz.
Bodrum Kalesi içinde görülmesi gereken çok şey var. Türk hamamı, Amphora sergilemesi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Doğu Roma Gemisi, Karyalı Prenses Salonu, İşkence ve Katliam Odaları gibi bölümler bunlardan yalnızca birkaçı. Bodrum Kalesi, sindirerek ve tadını çıkararak gezmek isterseniz, bir tam gününüzü alabilecek kadar kapsamlı. Daha az vakti olanlar için; Kale’nin görmezseniz olmaz, en önemli alanları hakkında kısa ipuçları verelim…
Kale içerisinde yer alan Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne giriş Bodrum Limanı tarafından yapılıyor. Müze girişinde sizi Halikarnas Balıkçısı ile Heredot’un büstleri karşılıyor.
Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde binlerce yıllık cam eşyalardan; kap kaçak, testi ve amforalardan oluşan sayısız denizaltı kalıntısı sergileniyor. Şapel içerisinde ise M.S. 626 yılında batan Bizans Gemisi’nin eserleri sergilenmekte.
Uluburun Batığı’nda, 1982 yılında sünger avcısı Mehmet Çakır tarafından Kaş-Uluburun mevkiinde tespit edilen ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi tarafından desteklenerek 11 yıl süren sualtı kazılarıyla çıkan eserler sergilenmekte. Tunç Çağı’na ait, dünyadaki en eski açık deniz gemisine ait olan kalıntılar, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler gibi sizin de kalp atışlarınızı hızlandıracak!
Görsel Kaynak: Bodrum.bel.tr
Yassıada Doğu Roma Batığı’nda, Turgutreis yakınındaki 14 adadan biri olan Yassıada’da keşfedilen 7. yüzyıl batığında ele geçen eserler sergileniyor. 1961-1964 döneminde arkeolog George Bass ve arkadaşlarının gerçekleştirmiş olduğu 3533 dalış sonucunda gün yüzüne çıkarılan kalıntılar oldukça ilgi çekici.
Marmaris yakınlarındaki Serçe Limanı civarılarında batan gemiden çıkan kalıntılar arasında 3 ton kırık ve sağlam cam çıkarılması üzerine, batık bu ismi almıştır. Salonda, 1025 yılında batan teknenin bizzat kendisi sergilenmektedir. Bu tekneden çıkan kalıntılar, dünyanın en büyük İslam cam kolleksiyonu olarak nitelendirilir.
1989 yılında bir temel kazısı sırasında, bir kadın iskeleti ve takıları çıkmış; bu iskeletten yola çıkarak balmumu heykeli yapılmış; Böylece Karyalı Prenses, Mavsolos şölen evi benzeri bir salonda, lahit buluntuları ve yeniden canlandırılmış yüz görünümüyle sergilenmeye açılmıştır. Yaşayan müzecilik anlayışının sayılı örneklerinden biri olduğu için son derece özel olan bu bölümü mutlaka görmelisiniz!
Avlunun sağ tarafında bulunan Şapel, Gotik tarzın en güzel örneklerden biri desek yeridir. Ön cephede göreceğiniz isimler, şapelin onarılmasına katkıda bulunan İspanyol şövalyelerinin isimleri. Kale’nin Türkler tarafından ele geçirilmesi ile birlikte, şapele minare eklenmiş ve camiye dönüştürülmüştür.
“Amphora”, tarihi zamanlarda gıda maddelerinin saklanmasında kullanılan, genelde iki kulptan oluşan şu sivri testi. Bodrum Kalesi’ndeki testiler ise, dünyanın en büyük amphora tarihi eserleri olma özelliğini taşıyor. Kesinlikle görmeye değer…
Bodrum Kalesi’ni köşe bucak gezip, tarihe doyacağınız bir gün geçirirken bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın!
Görseller (Kaynak): Bodrum.bel.tr
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı