Türkiye’de yaz tatili denince ilk akla gelen kent olan Antalya, deniz kıyısındaki tatil köyleri ve pansiyonların çok ötesine uzanan doğal güzelliklere ve tarihi zenginliklere sahip. Antik kentleri, şelaleleri, mağaraları, Torosların eteklerindeki muhteşem manzaralı yayla ve ovalarıyla, Antalya her seferinde ziyaretçilerini şaşırtmayı başaran bir tarihe ve coğrafyaya sahip.
Öyle ki, biraz zorlasanız Antalya’da neredeyse aynı gün içinde Likya krallarının antik mezarlarının arasında yüzüp, florasıyla dünyaca ünlü olan yaylalara çıkıp akşam yemeğini de yıldızlarla iç içe sahilde yiyebilirsiniz. Tabii tüm bunları yapmak için Antalya’nın kent merkezinden ya da en bilinen tatil noktalarından uzaklaşıp köylerini gezmeniz gerekiyor… İşte Antalya’nın gizli kalmış köyleri...
Antalya’nın en sessiz, gizli, bir yandan da muhteşem güzelliğiyle dilden dile dolaşan köyü Kaleköy, Demre ilçesinin Üçağız Köyü’nde bulunuyor. Burası, sular altında kalmış Likya lahitlerinin arasında denize girip kanoya binebileceğiniz, akşam üzeri Rodos Şövalyeleri’nin inşa ettiği kaleye tırmanıp uçsuz bucaksız Kekova manzarasına dalıp gidebileceğiniz, sabahları sadece dalga sesiyle uyanabileceğiniz, geceleri de yıldızları dokunabilecek kadar yakın hissedeceğiniz kadar eşsiz bir yer…
Simena antik kentinin kalıntıları üzerine kurulu olan, SİT alanı olduğu için çok az yapının yer aldığı Kaleköy’e deniz ulaşımı bulunmuyor. Ulaşım Üçağız’dan tekneyle sağlanıyor. Günübirlik gitmek isteyenler, daha uzaktaki Kaş’tan hareket eden tekne turlarıyla da Kaleköy’ü görebilir. Kaleköy’de pansiyon sayısı az olduğu için uzun süreli kalmak isteyenlerin erken rezervasyon yapması şart. Yolunuz düşerse, Kaleköy’ün karideslerinin tadına bakmadan da dönmeyin…
Üç tarafı denizlerle çevrili, yeşil ile mavinin her tonunun kartpostallara taş çıkartacak şekilde birleştiği bir yer Adrasan… Burası, Likya Yolu üzerinde, 2.5 kilometre uzunluğundaki masmavi denizin yemyeşil çam ormanlarına dokunduğu bir koy. Adrasan son yıllarda, doğayla iç içe ve huzurlu bir tatil arayanlar arasında giderek daha fazla popüler hale geldi. Rüzgara karşı korunaklı ve doğal bir liman olması nedeniyle tekne turlarının uğrak noktası. Denizi ılık ve çocuklar için uygun sığlıkta. Adrasan’a yaklaşık 1 saat mesafedeki Suluada, Sazak ve Ceneviz koyları da, hem ıssız kumsalları hem su altı meraklılarını cezbeden güzellikleriyle ünlü.
Adrasan’ın bir de sürprizi var: Koya dökülen Adrasan Deresi ve üzerindeki iskelelere kurulmuş restoranlar... Kavurucu Antalya sıcaklarında bile serin olan bu mekânlar akşam yemekleri ve öğleden sonra atıştırmalıkları için otantik bir seçenek sunuyor. Adrasan, Antalya'ya yaklaşık bir saatlik mesafede, Kemer’in 50 kilometre batısında bulunuyor.
Olympos Dağı’nın eteklerinde bulunan Çıralı, Antalya’nın dünyaca ünlü köylerinden bir diğeri. Tertemiz denizi, üç kilometrelik kumsalı, çam ormanları, kokusu rüzgara karışan portakal bahçeleri, geceleri yıldızlara dokunacak kadar yaklaşan kumsalıyla meşhur. Dağ ve deniz havasını mitolojiyle birleştiren Çıralı, koruma altındaki caretta carettaların yumurtlama alanlarından biri olarak Beydağları Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor, her yıl yüzlerce doğa tutkununu ağırlıyor. Sakin, huzurlu bir bungalov tatili geçirmek isteyenlerin uğrak noktası olan Çıralı, Antalya merkeze 70 kilometre mesafede.
Antalya il merkezine yaklaşık 60 kilometre uzakta, Serik ilçesine bağlı olan Akçapınar Köyü, dünyaca ünlü Uçansu Şelalelerine ev sahipliği yapıyor. 70 metreden dökülen Yukarı Uçansu, 51.5 metreden dökülen Aşağı Uçansu, bu iki şelalenin yüzülebilen göletleri, çam ve sandal ağaçları arasında bulunan sayısız doğa yürüyüşü rotası ile Akçapınar köyü doğa tutkunlarının uğrak noktası. Şelaleler özellikle kış ve bahar aylarında coşarken, bölgeye rafting için her yıl yüzlerce turist geliyor. Akçapınar’da ATV ve cip safari turu gibi etkinlikler de düzenleniyor. Uçansu Şelaleleri, aynı zamanda Hıristiyanlar için önemli bir hac yolu olan Aziz Pavlus Yolu üzerinde. Akçapınar’da -özellikle de şelalelerin yakınındaki bungalovlarda- konaklamak isteyenlerin erkenden rezervasyon yaptırması şart; zira imkânlar bu açıdan kısıtlı. Akçapınar’a gidenlerin Pednelissos antik kentini ziyaret etmesi de tavsiye edilir.
Çakırlar ve Geyikbayırı köyleri, Antalya’da günübirlik bir gezi için ideal bir rota oluşturuyor. Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı olan Çakırlar, şehir merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıkta. Burası, hem köy pazarı hem de köy kahvaltıcılarıyla ünlü. Bölgede ev yapımı reçelleri, Antalya’ya özgü gözlemeleri ve bol çeşitli kahvaltılarıyla ünlü, her keseye hitap eden çok sayıda kahvaltıcı var.
Muhteşem manzarasıyla büyüleyen Geyikbayırı ise hem yerçekimine meydan okuyan dağcıları, hem de alabalık tutkunlarını cezbeden bir doğa harikası. Geyikbayırı’nın görülmesi gereken bir diğer noktası da, köy merkezinden 5 dakika yürüyüş mesafesinde bulunan Geyikbayırı Mağarası. Hazır bölgeye gitmişken, Feslikan Yaylası’nı ziyaret etmeyi de unutmayın.
Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı olan Üçoluk Köyü, yaylasıyla ünlü. Bunaltıcı Antalya sıcaklarında yerel halkın kaçtığı bu yayla, aynı zamanda kampçılar arasında da popüler. Üçoluk Köyü, adını merkezinde bulunan üç oluklu çeşmeden alıyor. Kent merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan köy, Torosların batı eteklerinde yer alıyor. Köyün nüfusu kış aylarında azalsa da, yaz aylarında yayla turizmiyle artıyor. Üçoluk yaylası, yaklaşık 1500 metre yükseklikte. Yaylanın florası ve faunası dikkat çekici şekilde zengin. Yerel halkın vazgeçilmezi olan bu yayla, kamp ve trekking turlarına da ev sahipliği yapıyor.
Adı üzerinde, yemyeşil bir yer Ormana Köyü. El değmemiş doğası, mağaraları, Eynif Ovası ve meşhur düğmeli evleriyle ‘Toroslardaki gizli hazine’ ve ‘saklı cennet’ olarak biliniyor. Ormana Köyü, Antalyalıların hafta sonu ziyaret ettiği ama kent dışından gelen turistler tarafından az bilinen bir nokta. Köyün en ilgi çekici noktası, bazıları restore edilmiş olan düğmeli evleri. Kültür mirası sayılan bu tarihi evlerin bazıları butik otel olarak hizmet veriyor. Evler ismini, yöreye özgü sedir ağaçlarının dokusunun uzaktan bakıldığında düğme gibi görünmesinden alıyor.
Ormana Köyü aynı zamanda ünlü Altınbeşik Mağarası’na da ev sahipliği yapıyor. Köy merkezine yaklaşık 8 kilometre mesafede bulunan ve 50 kilometre uzunluğundaki iki katlı mağara, büyük yeraltı gölüyle mutlaka görülmesi gereken bir yer. Yeraltı gölüne, rehber eşliğinde şişme botlarla ulaşılabiliyor. Ormana Köyü’ne yaklaşık 20 dakikalık mesafede ise Eynif Ovası bulunuyor.
Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı olan köy, kent merkezine 170 kilometre mesafede.
Antalya’nın Serik ilçesinde bir yörük köyü olan Belkıs, dünyanın en iyi akustiklerinden birine sahip olduğu düşünülen antik Aspendos Tiyatrosu’na ev sahipliği yapıyor. Antalya merkezine 50 kilometre mesafedeki köy, antik tiyatrosu, Aspendos Köprüsü ve su kemerleriyle meşhur. Stratejik bir noktada, önemli bir ticaret yolunun üzerinde bulunan Aspendos, Köprüçay üzerinden limana da bağlanması nedeniyle tarih boyunca birçok uygarlık tarafından ele geçirilmek istenmiştir. Aspendos Tiyatrosu ise M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiştir.
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı