Kaş'ta Mutlaka Gezmeniz Gereken 10 Yer

Son yıllarda özellikle dalış meraklılarının favori tatil beldesi olmasıyla popülerliği artan Kaş, Antalya tatillerinin favorisi olmaya aday! Muhteşem gün batımı manzaraları, antik kentleri, birbirinden turkuaz denizlere sahip koyları ile Kaş; hem kusursuz bir huzur, hem de çok yönlü bir tatil vaat ediyor...

Limanağzı

Kaş’ın birbirinden harika koyları içinde ilk favorimiz: Limanağzı. 

Limanağzı’na merkezden kalkan küçük teknelerle ulaşabilir, veya Likya yolunu takip ederek yaklaşık bir saat sürecek harika bir yürüyüşü, Limanağzı tesislerinin şezlonglarında noktalayabilirsiniz. Nuri's Beach, Delos Beach, Port Beach ve Bilal, tercih edebileceğiniz tesislerdir. Sezon zamanı plajda yerinizi erkenden almanızda fayda var, çünkü Limanağzı gerçekten harika bir koy olduğu için çok fazla ilgi görüyor. 

Mavi Bayrak ödüllü bir koy olan Limanağzı’nda, sadece muhteşem turkuaz denize değil, harika manzaraya da doyamayacaksınız!

Fotoğraf Kaynak: supkas.com

Kaş Antik Tiyatrosu

Çukurbağ Yarımadası yoluna girdiğinizde hemen sağ tarafınızda göreceğiniz, merkeze beş dakika mesafede bulunan Antik Tiyatro; Antiphellos Antik Kenti’nin en önemli kalıntılarından biri. 

Meis Adası’nı gören Antik Tiyatro, zeytin ağaçlarının ortasında, Akdeniz’in en güzel manzaralarından birine sahip. Antik tiyatro ziyaretinizi gün batımı saatlerine denk getirmenizi özellikle öneriyoruz; aklınızdan uzun süre çıkmayacak bir resim yakalayacaksınız. 

Kaş Antik Tiyatrosu, hala birçok konser ve tiyatro oyununa da ev sahipliği yapıyor; yani 3000 yıldır tiyatro oyunu sergilenen sayılı yerlerden biri...

Fotoğraf Kaynak: Tursab

Küçük Çakıl Plajı

Küçük Çakıl Plajı, Kaş’ın merkezinde deniz keyfini yaşayabileceğiniz; otel ve pansiyonların önünde bulunan plaj. Halka açık, küçük bir sahil olan Küçük Çakıl Plajı, aynı zamanda makul fiyatlara yiyip içebileceğiniz tesisler boyunca devam ediyor. Denize bu tesislerin iskelelerinden, veya küçük çakıl taşlarıyla örtülü kıyısından girebilirsiniz. 

Limana yakın olmasına rağmen tertemiz bir denize sahip olan Küçük Çakıl, buz gibi bir suda serinlemek isteyenler için ideal.

Fotoğraf Kaynak: Orkunburun

Büyük Çakıl Plajı

Küçük Çakıl Plajı’na göre daha geniş bir plaj alanına sahip olan Büyük Çakıl, kayalıklarından çıkan tatlı su kaynağıyla meşhur. Denizi az tuzlu ve serin. Çakıl taşlarından rahatsız olma ihtimalinize karşı yanınızda deniz ayakkabılarınızı getirmenizde fayda var. 

Büyük Çakıl’a, merkezden kalkan minibüsler ile veya Küçük Çakıl Plajı’ndan yapacağınız yirmi dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. 

Büyük Çakıl plajı boyunca yan yana sıralanmış olan işletmelerin fiyatı oldukça uygun. Manzaranın tadını, gün batımı saatlerinde yiyeceğiniz bir akşam yemeği ile çıkarmanızı öneririz.

Kaputaş Plajı 

Kaş’a minibüsler ile 20 dakika uzaklıkta yer alan Kaputaş Plajı, virajlı bir yolculuğa değen, gizli bir cennet. Kaputaş’a vardığınızda bu cennete ulaşmak için aynı zamanda 190 basamaklık bir merdiveni aşmanız gerekiyor. 

Turkuazlığıyla ünlü olan Kaputaş denizi, aynı Büyükçakıl ve Küçükçakıl gibi, sahilinin altından akan olan kaynak suyunun deniz kıyısına ulaşması sonucu soğuk bir suya sahip. Köpük köpük kıyı şeridini geçtiğiniz anda hemen derinleşiyor. Kaputaş denizinin giriş şeridinin ne kadar dalgalı olduğunu açıklamak için “dalga havuzu” tanımını kullansak yeridir; denizden çıkarken zorlanmanız oldukça mümkün.

İnce kumdan oluşan harika plaj boyunca herhangi bir tesis yok; gün boyunca ihtiyacınız olacak şeyleri yanınızda götürmenizde fayda var.

Mavi Mağara

Kaputaş Plajı yakınlarında yer alan ve merkezden ulaşmak için tekne turlarından yararlanmanız gereken Mavi Mağara, yerli ve yabancı turistlerin Kaş’taki favori noktalarından bir diğeri.

1972 yılında keşfedilen mağarada, eski dönemlerde fokların yaşadığı söyleniyor. Mavi Mağara, 50 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğinde ve 15 metre yüksekliğinde. Denizin dibinden yansıyarak gelen güneş ışıklarının içerde yarattığı, mavi parlak fosforesson rengindeki ışık oyunları özellikle görülmeye değer.

Patara

Kaş’a gelmişken gezmeniz gereken bir diğer bölge ise 41 km mesafedeki Patara. 

Likya Birliği’nin başkenti olan Patara, Xanthos Çayı'nın getirdiği alüvyonlar nedeniyle dolunca bugünkü halini almış. Patara Plajı, 18 km sahiliyle Akdeniz'in en uzun plajı olma özelliğine sahip. İncecik kumuyla ve Caretta Caretta'lara ev sahipliği yapmasıyla ünlü. 'Noel Baba' olarak adlandırılan Saint-Nicholas’ın da Pataralı olduğu düşünülüyor. 

Günübirlik düzenleyebileceğiniz Patara ziyaretinizde; yamacın eteğine kurulmuş olan tiyatro, meclis binası ve deniz feneri mutlaka görmeniz gerekenler arasında. 

Xanthos Antik Kenti

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Xanthos Antik Kenti, Likya Uygarlığı’nın en eski ve en büyük yerleşim yeri olarak biliniyor.

Xanthos ırmağının vadisinde kurulu olan kenti ziyaret ederken, hikayesini bilmenizde fayda var. Kent Pers istilasına uğramış ve kentlerini savunamayacaklarını anlayınca önce kadınları ve çocukları öldürmüşler; ardından yerleşim yerlerini baştan sona yakıp toplu intihar etmişler. Zaman içinde tekrar kurulan kent, yıllar sonra yine bir yangınla aynı kaderi yaşamış. Xanthos Antik Kenti, yaşadığı tüm kötü dönemlere rağmen bugüne kadar gelmeyi başarmış. 

Tarihe meraklıysanız veya seyahatinizin deniz-güneş keyfinden ibaret kalmasını istemiyorsanız, mutlaka uğrayıp tüm bu yaşanmışlıklarını solumalısınız... 

Fotoğraf Kaynak:  Gizliteras.com

Uçarsu Şelalesi

Uçarsu Şelalesi, Antalya’nın doğal güzellikleri arasında en popüler olanlardan biri. Gömbe Yaylası’na Yeşil Göl’e oldukça yakın bir mesafede yer alan şelaleye ulaşabilmek için, kısa ama zorlu bir yürüyüş parkurunu geride bırakmanız gerekiyor. Trekking seviyorsanız tam dişinize göre bir rota diyebiliriz. Aynı zamanda Kaş’tan Gömbe yaylasına tur düzenleyen acenteler de mevcut. 

Kış aylarında donan göller sebebiyle su kaynağı kesilen ve akmaz olan Uçarsu Şelalesi, yaz aylarıyla birlikte, eriyen kar sularının 60 metre yüksekten dökülmesiyle, gerçekten de “uçuyor”.  5-7 Haziran arasında düzenlenen şenliklerde yöreye gelenler Uçarsu’da dilek dileyip kurban kesiyor, sema törenleri ve folklor gösterileri yapıyorlar…

Kekova

Kaş tatilinizde zamanınız sınırlı değilse, tekne turu ile gidebileceğiniz Kekova’yı da planlarınıza mutlaka dahil etmelisiniz.

Doğal olaylar sonucunda yok olmuş bir batık şehir olan Kekova, adanın derinlerine kadar uzanan tarihi ile, bu değerlerin üzerinde yüzmenin verdiği bambaşka duyguyu yaşayabileceğiniz özel bir lokasyon. Doğa ile tarihin bütünleştiği, mavinin her tonunu görebileceğiniz bu yeryüzü cennettini hala görmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz!

BONUS: Meis Adası

Yine zamanınız sınırlı değilse, ve hali hazırda Schengen vizeniz varsa, Kaş’ın hemen karşısındaki rengarenk komşu adaya geçebilirsiniz. 

Kaş’tan kalkan feribotlarla 20 dakikada ulaşacağınız Meis Adası, Türkiye’ye en yakın Yunan adası olma özelliğini taşıyor. Adanın Kaş’a bakan şehir merkezinde iki-üç sıra evler var, adanın geri kalan kısmında ise doğal yaşam hüküm sürüyor; şehirleşme yok. Meis adasında yaklaşık 400 kişi yaşıyor ve ada halkı da hafta sonları Kaş’ı ziyaret ediyor. 

Meis Adası, Oscar ödüllü Mediterraneo filmi ile adını duyurduktan sonra, sakin bir tatil yapmak isteyenlerin favorisi haline geldi. Adada TL geçtiğini de müjdeleyelim!

Kaş'a ulaşım için Kaş ve Antalya otobüs bileti sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.