İzmir’in Şirin Sahil Kasabaları

Ege’nin kalbi İzmir, akvaryum gibi koylarda yüzebileceğiniz, kıyısında huzur bulabileceğiniz ve taptaze deniz ürünlerinin tadını çıkarabileceğiniz pek çok adrese sahip. Sahil boyunca peş peşe uzanan bu mekânlar, doğanın bütün nimetlerini konuklarına sunuyor ve insanı mutlu ediyor. Bu cennetten kopmuş 12 köşeyi görmek için acele edin. 

1. Resimlerden fırlayan kasaba: Foça

Dar sokakları, kedileri ve taş evleriyle ünlü Foça, İzmir’e 70 kilometre mesafede yer alıyor. İlçe SİT alanı olduğu için bozulmamış ve adeta bir tablo gibi . Antik çağda İyon yerleşimi olan Foça, buradaki foklardan ötürü Phokaia (Foklar ülkesi) adını almış ve bu ad zamanla Foça’ya dönüşmüş. Şanslıysanız tekne turunda Siren Kayalıkları'nda, hâlâ Akdeniz fokuna rastlayabilirsiniz. 

Şeytan Hamamı, Taş Ev, Beş Kapılar Kalesi, Dış Kale, Osmanlı’dan kalma Fatih, Kayalar ve Hafız Süleyman camileri, yöredeki tarihi eserler arasında yer alıyor. 

Bu balıkçı kasabasında deniz pırıl pırıl. Akşam yürüyüş yaptığınız yerde, Büyük Deniz ve Küçük Deniz’de bile yüzebilirsiniz. Ama bakir koylar istiyorsanız da tekne turuna katılarak, soğuk sularda kulaç atabilirsiniz. 

foça

Unutmayın, limandaki balık lokantalarında kalamar, balık keyfi yapıp, çarşıda dibek kahvesi içmedikçe ve meşhur Girit dondurmacısından yemedikçe, Foça’yı gezmiş sayılmazsınız.

2. Maviye çıkan dar sokaklar: Yeni Foça

yeni foça

Adına aldanmayın, burası 3000 yıllık bir liman kenti. Burada duvarlarından begonviller veya nar çiçekleri sarkan Rum evleri ve labirent gibi dar sokaklar karşılıyor sizi. Ortaçağ’da Bizans Dönemi’nde Cenevizliler için önemli bir yerleşim alanı olan belde, Osmanlılar zamanında Foça’nın kazasına dönüşmüş. Şimdilerde daha çok yazlık evleri ve sahiliyle dikkat çeken Yeni Foça’da, geçmişten bugüne kalan iki yel değirmeni, Fatih Camisi, Osmanlı Mezarlığı, Yunan Mezarlığı ve Değirmentaşları yer alıyor. 

Halk plajı, Burunucu ve Foça yolundaki Mambo Beach serinlemek isteyenleri ağırlarken, Eski Foça ve Yeni Foça arasındaki Mersinaki koyları öne çıkıyor. 

Her yere yürüyerek gidebileceğiniz bu sakin beldede, şortunuzu ve terliklerinizi çıkarmadan huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz. Kıyıda sıralanmış balıkçılarda, birbirinden taze deniz ürünlerinin tadına bakmayı da ihmal etmeyin. 

3. Altın renkli kumsallar ve renkli gece hayatı: Çeşme


Deniz, güneş ve kumsal arayanlar için 30 kilometrelik kıyı şeridiyle Çeşme, muhteşem bir ev sahibi. Son yılların gözde tatil yerleri arasına giren ilçe, özellikle renkli gece hayatı ve popüler beach’leriyle dillerden düşmüyor. 

Tarihteki 12 İyon kolonisinden biri olan Çeşme’de, Çeşme Kalesi ve Osmanlı'dan kalan kervansaray ilçenin görülebilecek tarihi mekanları arasında yer alıyor. 2. Beyazıt tarafından yaptırılan kale bugün müze olarak kullanılıyor. 

Altın sarısı plajlara sahip Çeşme’nin en bilinen plajı Ilıca. Burası denizden kaynayan termal sulardan ötürü bu ismi almış. Civardaki Şifne de kaplıcaları ile ünlü. Ayrıca Aya Yorgi Koyu, Pırlanta, Paşa Limanı, Tur Site, Çiftlik gibi 20 civarında koyla çevrili Çeşme’de yüzmeye doyamayacaksınız. 

Çeşme’nin en güzel plajlarındaki beach club’lar, akşamları restoran ve gece kulübüne dönüşüyor. Gündüz özel yapım susamlı ekmeği ile bilinen Çeşme kumrusunun tadına bakın, akşamları da leziz deniz ürünleri sofranızı süslesin. 

4. Ünlüler burada: Alaçatı

alaçatı

Sörf, Arnavut kaldırımları, taş evler ve damla sakızı, burasının alâmetifarikaları arasında yer alıyor. Çeşme’ye bağlı bu şirin belde son yıllarda o kadar ünlendi ki, neredeyse boynuz kulağı geçti. Yazın İstanbul’un en özel restoranları ve gece kulüpleri burada şube açıyorlar ve gündüz beach’lerde gece ise her köşe başında bir ünlüye rastlanıyor. 

Alaçatı’da zarifçe dekore edilmiş butik otellerden birine yerleşerek, birbirinden güzel koylarda denize girebilir, masmavi dalgalarda sörf yapabilirsiniz. 1800’lerin sonunda un öğütmek için yapılan, bugün ise kasabanın demirbaşına dönüşen yel değirmenlerini ve antika pazarını ziyaret edebilirsiniz. Hacı Memiş Ağa Camisi ve eski bir kilise olan Pazaryeri Camisi de görülmeye değer. Alaçatı’da muhakkak yaşlı dut ağacının gölgesine kurulu Dutlu Kahve’de sakızlı Türk kahvesi için ve Ege’nin kendine has otlarıyla yapılan zeytinyağlıları deneyin. 

5. Ege’nin en eski limanı: Urla

urla

İzmir’e 35 kilometre uzaklıktaki Urla, şehre en yakın kaçamak noktaları arasında ilk sırada. 12 İyon şehrinden biri olan antik Klazomenai kentinin kalıntıları ve Ege Denizi’nin bilinen en eski limanı burada yer alıyor. Antik Çağ’da zeytinyağı ticareti ile önemli bir merkez olan ilçe, bugün de zeytin ağaçlarıyla çevrili. 

40 kilometrelik sahil şeridindeki plajların yanı sıra, irili ufaklı 12 ada da Urla'daki muhteşem sularda yüzmek için fırsat sunuyor. Merkeze yol ile bağlı Karantina Adası ve İzmir’den vapurlarla ulaşılabilen Yassıcaada’nın yanı sıra, diğer adaları da tekne turları ile gezebilirsiniz. 

Urla’da cumbalı evlerin süslediği sokaklarda turlayabilir, yöreye özgü muhteşem katmeri tadabilirsiniz. Çağdaş Yunan şiirinin ustalarından Yorgo Seferis’in ve yazar Necati Cumalı’nın evini gezip, kulağınızda “Kadınım” çalarken Urla şarabı ile dolu kadehinizi Tanju Okan için kaldırabilirsiniz. 

6. Urla’nın güzel çocukları: Çeşmealtı - Balıklıova - Özbek - Gülbahçe

çeşmealtı

Yavuz Peker - Panaramio

Urla’dan minibüslerle ulaşabileceğiniz Çeşmealtı, turkuaz plajları ve İçmeler’deki kaplıcaları ile ünlü. Buradaki şifalı sularda yorgunluk atabilir, Çeşmealtı'nın en yüksek yeri Güvendik Tepesi’nde piknik yapabilirsiniz. Tepeden Urla’yı süsleyen 12 adayı ve İzmir Körfezi’nin doyumsuz manzarasını izleyebilirsiniz. 

Yine Urla’da el değmemiş sahilleriyle öne çıkan Balıklıova, Özbek ve Gülbahçe de, ilçeye yakın balıkçı köyleri arasında yer alıyor. Türkiye'nin en lezzetli balıkları, karidesi, kalamarı ve ahtapotu bu güzergâhta avlanıyor. Yüz yıllık ağaçların süslediği Özbek, ekmeği, pidesi, un kurabiyesi ve barbunu ile meşhur Balıklıova ve denizin neredeyse içindeki Roma hamamının ev sahibi Gülbahçe, İzmir’in şirin sahil kasabaları arasında öne çıkıyor. 

7. Gizli koylarda huzur: Karaburun

karaburun

Burası sakinliğini ve el değmemişliğini, virajlı yollarına borçlu. Karaburun’da irili, ufaklı pek çok şahane koy keşfedilmeyi bekliyor. Yıllardır devam eden otoyol efsanesi, huzur arayanların yüreklerini ağzına getirse de, Karaburun için şimdilik kaygılanmaya gerek yok. 

Yarımada açık denize baktığı için denizi berrak ve kavurucu sıcaklarda bile havası nefes aldırıyor. Ayrıca esintiler sörf meraklılarının da ilgisini çekiyor. Kumsaldan çok kayalık yapıya sahip olan Karaburun, sualtı zenginlikleriyle tüplü-tüpsüz dalış için elverişli. 

Merkezde balık lokantalarının ve kafelerin sıralandığı İskele Caddesi, beldenin ünlü kalamarının ve enginarının tadına bakıp kulaç atmak isteyenler için ideal. Ayrıca Dolungaz, Akçakilise, Kumbükü, İğdealtı gibi plajlarının ve Kuyucak, Bodrum Koyu, İncirli Koy, Badembükü Koyu gibi koyların tadını çıkarabilirsiniz. Yarımadanın gizli koylarında kamp ve trekking yapabilir, doğada huzur bulabilirsiniz. 

8. Güneş mora çalarken: Mordoğan

mordoğan

Burada gün doğumları ve gün batımları o kadar güzel ki, balıkçı kasabasına Mordoğan adı verilmiş. Tabii yörede yetişen 70’ten fazla mor çiçeğin de bu isimde payı büyük. 

Merkezde liman yanından veya ünlü Çatalkaya, Ayıbalığı, Ardıç ve Kocakum plajlarından denize girebilirsiniz. Ayıbalığı denilen bölgedeki deniz mağaralarında sizi bir sürpriz bekliyor. Burası, Akdeniz foklarının dünyadaki en önemli üreme alanlarından biri. 

Manal Koyu ise amatör balıkçıların ve kafa dinlemek isteyenlerin tercih ettiği bir sığınak adeta. Mordoğan’da gün boyu denize girip akşam da limandaki restoranlarda balık ve meze çeşitlerini keşfedebilirsiniz. 

9. Zamanın durduğu yer: Seferihisar

seferihisar

İzmir’in Citta Slow (sakin şehir) ünvanlı ilçesi Seferihisar, bu şöhretinin hakkını fazlasıyla veriyor. Burada zaman neredeyse durmuş, etrafta çıt yok. Yaklaşık 3000 sene önce kurulmuş ilçede Teos ve Lebedos Antik kentleri gezilmeye değer. 

Pazar günü yolunuzu mandalina bahçeleriyle çevrili Sığacık’a düşürürseniz, buradaki organik pazarı muhakkak gezmelisiniz. Sepetinizi taptaze organik sebzeler ve köy yumurtaları ile doldururken, ev yapımı böreklerin ve baklavaların da tadına bakmalısınız.

Akarca, İpek Kum, Azmak, çam ormanlarıyla bezeli Ekmeksiz ve rüzgâr sörfüne uygun Akkum plajları ve Karakoç Kaplıcası da, bu şirin sahil kasabasının gözde adresleri arasında yer alıyor. 

10. Kadim zamanların merkezi: Gümüldür - Özdere

gümüldür

İzmir’in şirin sahil kasabaları arasında, zümrüt gibi koyları, uzun plajları, Hellenistik Dönem’e uzanan tarihi ve satsuma mandalina bahçeleriyle öne çıkıyor Gümüldür. Sahili birbirinin devamı niteliğinde olan Özdere ile iç içe geçmiş durumda. 

Burada kadim zamanların en önemli kehanet merkezlerinden Klaros, Anadolu’nun en eski kentlerinden Kolophon ve Kolophon’un limanı Nation, kalıntıları ile tarih meraklılarının dikkatini çekiyor. 

Gümüldür’de Kalemlik, Denizpınarı, Orman Kampı, İpekkum gibi plajlar ve kamp yerleri bulunuyor. Böylece yeşil ve mavinin buluştuğu koylarda denize girebilir, piknik yapabilir veya çadırınızı alarak kamp kurabilirsiniz. 

11. Amazon eli değmiş: Çandarlı

çandarlı

Efsaneye göre, geçmişi 4000 yıl öncesine dayanan İzmir’in bu şirin sahil kasabasını Amazonlar kurmuş. Bölgenin tarihi adı Pitane “kadın kenti”, “kraliçe kenti” anlamına geliyor. Buradan çıkarılan eserler İzmir, İstanbul ve Bergama’daki çeşitli müzelerde sergileniyor. 

Şehre 84 kilometre uzaklıkta ve üç yandan denizle çevrili belde, şimdiki adını ise, Osmanlı döneminde 2. Murat'ın ünlü sadrazamı Çandarlı Halil Paşa’dan alıyor. Sadrazam, Cenevizlilerden kalma kaleyi onarınca, burasının isim babası da oluveriyor. 

Yaz, kış sakinliğinden ödün vermeyen yörede tertemiz kumsalın tadını çıkarıp, sahile paralel lokantalarda ve kafelerde soluklanabilirsiniz. Ege’ye has zeytinyağlıların ve balıkların yanı sıra, burasının özel lezzeti çığırtma ve Çandarlı kebabının tadını çıkarabilirsiniz. 

 12. Huzur dolu bir sığınak: Dikili

dikili

İzmir'in 120 kilometre kuzeyindeki Dikili, ilk bakışta kıyı boyunca sıralanmış balıkçı tekneleri ve çay bahçeleri ile şıradan bir sayfiye kasabasını andırıyor. Ama bu coğrafya sürprizlerle dolu. 

Merdivenli ve Denizköy'de bulunan krater gölleri ve mağaralar, Madra Çayı'na uzanan yemyeşil ormanlar, Bademli, Nebiler ve Zeytindalı gibi civardaki ılıcalar, bölgenin büyüleyici güzellikleri arasında yer alıyor. 

Maldivleri andıran plajları da cabası. Özellikle 40 kilometrelik sahil boyunca, zümrüt rengine inanamayacağınız Hanımın Koyu, Pizza ve Kayra plajları, Hayıt Limanı, Fransız Ilıcası ve Çiftliği, tertemiz suları ile öne çıkıyor. 

Buraya kadar gelmişken koruk suyu içmeden ve doğal liman Bademli Köyü’nü gezmeden dönmeyin. Çünkü Bademli’deki Kalem ve Garip adaları huzur dolu bir sığınağı andırıyor. 

Yazar: Emel Gülcan
Yorumlar
zekeriya karahan 15 Haziran 2019 - 11:04

muhteşem yerler, her sene 1.2. yere giderim

Yorumunuzu paylaşın

directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması

lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)

done
Kolay ve hızlı bilet alma

event_busy
Online İptal Kolaylığı

keyboard_arrow_up