İnsana adeta farklı bir zaman diliminde yaşadığını hissettiren, nostaljik Harran Evleri her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Yolunuz medeniyetler şehri Şanlıurfa’ya düştüğünde; kebap yemeden, Fırat Nehri kenarında gezmeden ve en önemlisi eşsiz güzellikteki evleriyle meşhur olan Harran’ı görmeden dönmemenizi öneriyoruz.
Harran Evleri Nerededir?
Harran Evleri, isminden de anlaşılacağı üzere Şanlıurfa sınırları içerisindeki Harran Ovası’ndadır.
Örneklerine çok fazla rastlanmayan kubbeli evlerin tarihi, alışkın olduğumuz düz çatılı evlerin tarihi kadar eski. Geçmişi M.Ö 6000’li yıllara kadar uzanan kubbeli evlere Musul yakınında Arpachiyah, Tiflis yakınında Schulaveri ve Kıbrıs’ta yapılan kazılarda da rastlanmış. Hatta İtalya’nın Apulya bölgesindeki kırsal kesimlerde bile Harran Evleri tarzındaki kubbeli evlerle karşılaşılmış. Bu evlerin örnekleri M.Ö 3000’li yıllara kadar özellikle Mezopotamya ve Ege’de yoğun biçimde yapılmış. Ülkemizde ise Suruç ve çevresinde, Urfa – Birecik ve Urfa – Akçakale bölgelerinde bu şirin kubbeli evleri görmeniz mümkün.
Bindirme tekniği ile yapılmış külah biçimindeki konik kubbeli Harran Evleri, bu tarz evlerin günümüzdeki temsilcilerindendir. Özellikle ilçenin güney kısmında yoğunlaşan bu evler, bundan yaklaşık 200 yıl önce eski şehrin kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Harran Ovası’ndaki evlerin diğer kubbeli evlerden farkı; kubbelerinde kerpiçle birlikte tuğlanın da kullanılmış olmasıdır. Bu farkın aslında iki sebebi vardır. Birincisi bölgenin çöl olmasından dolayı ağaç malzemenin olmaması, ikincisi ise tuğlanın Harran’da bol miktarda bulunmasıdır.
Görsel: Eba.gov.tr
Harran Ovası’nın en çok ilgi çeken yerlerinden olan bu evler, 1979 yılında arkeolojik ve kentsel sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış. Bu doğrultuda, ören yerinde malzeme toplanması, kanal açılması ve inşaat yapılması gibi faaliyetler yasaklanmış. Koruma altına alınan Harran evlerinden biri ise, 1999 yılında restore edilmesinin ardından Harran Kültür Evi olarak hizmete sunulmuş. Yolunuz Harran Ovası’na düştüğünde, örnek olarak hazırlanan bu evi ziyaret ederek Harran Evleri hakkında fikir edinebilirsiniz. Bu evin girişinde Harran Evleri’ni anlatan bir levha göreceksiniz. Koruma altına alınan evlerden 5 tanesi ise Kültür Bakanlığı tarafından satın alınmış ve restorasyon programına dahil edilmiş. Tüm bu çalışmaların, bölgenin turizm faaliyetlerine olumlu katkılar sağladığını söyleyebiliriz.
Harran Evleri’nin yapımında Güneydoğu Anadolu bölgesinin kavurucu sıcakları nedeniyle kerpiç kullanılmıştır. Bu özelliği ile Harran Evleri yazın serin, kışın ise sıcak olur. Kare ya da kareye yakın bir alt yapı üzerine bindirme tekniği ile yapılan Harran Evleri yukarıya doğru gittikçe daralan konik bir külah şeklindedir. Kubbelerin yüksekliği en fazla 5 metredir ve yaklaşık 40 tuğla dizisi ile örülüdür. Kubbeler hem içeriden hem de dışarıdan düzensiz bir şekilde balçık sıva ile sıvanmış. Her kubbe kemerlerle başka bir kubbeye bağlanmış ve böylelikle geniş mekanlar elde edilmiş. Harran Evleri’nin kubbelerinin bir diğer özelliği ise, üzerlerinin açık bırakılmış olmasıdır. Bu özellik hem içerisinin aydınlanmasını hem de içerideki dumanın dışarıya çıkmasını sağlamış. Bu evler yapılırken zaman içerisinde gerekebilecek onarım işlemleri de düşünülmüş. Bu amaçla evlerin yan kısımlarına tırmanma çıkıntıları yapılmış.
Dünyada başka bir benzeri olmayan bu kubbeli evlerin görüntüsü adeta yan yana dizilmiş hunilere benziyor. Evlerin üzerinde bulunan kümbetlerin her biri bir odayı simgeliyor. Hatta bir zamanlar insanlar kümbet sayılarına bakarak evde oturanların zengin olup olmadığına dair fikir sahibi olabiliyormuş. Önemli özelliklerinden birinin bölgenin iklim koşullarına uygun olarak yapılması olan bu evlerin gülyağıyla karıştırılan özel bir toprakla yapıldığı söyleniyor. Bu evlerle ilgili bir diğer söylenti ise, kubbelerin 4 taş üstüne kurulu olduğu ve bu taşlardan biri çekildiğinde evsin üst kısmının tamamen yıkıldığıdır. Günümüzde bile mimarlardan tam not almayı başaran Harran Evleri bizlere Emeviler’den miras kalmış.
Harran Ovası, Şanlıurfa’nın 44 kilometre güneydoğusundadır. Uçak ile Şanlıurfa’ya gittikten sonra, 1 saatlik bir araba yolcuğu ile Harran Ovası’na ulaşabilirsiniz.
Hz. Adem ile Havva’nın cennetten kovulduktan sonra yeryüzünde ilk ayak bastıkları yer olarak bilinen Harran’da meşhur evlerin yanı sıra gezilip görülecek pek çok yer bulunuyor. Harran’a gidecekler için kısa bir ilçe turu hazırladık. Hazırsanız başlayalım!
Harran’a ulaştığınızda ilk durağınız Harran Üniversitesi olmalı. Dünyanın ilk İslam üniversitesi olarak bilinen Harran Üniversitesi ilçe merkezine yürüyüş mesafesindedir.
Harran Üniversitesi sonrası rotanızı yine ilçe merkezinde olan Harran Höyüğü’ne çevirebilirsiniz. Şehrin adeta ortasında yer alan bu höyüğün yüksekliği 22 metredir. Oldukça geniş alana yayılmış olan höyüğün, çeşitli dönemlere ait mimari kalıntıları bünyesinde barındırdığını söylemeliyiz.
İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıktaki Harran Kalesi ve Şehir Surları da görülmeye değer yerler arasında. Düzensiz dikdörtgen planındaki Harran Kalesi’nin dört köşesinde onikigen yapıda birer kule bulunuyormuş. Ancak bu kulelerden kuzeybatıdaki tamamen yıkılmış. Güneydoğudaki kalenin bir kısmı yıkılmış olsa da gittiğinizde iç kısmının ayakta olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca bugün tamamen ayakta olan güneybatı ve kuzeydoğudaki kuleleri de görebilirsiniz.
Harran Kalesi ve Şehir Surları sonrasında, ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıktaki Bazda Mağaraları sizi bekliyor olacak. Bozdağ, Albazdu, Bazda ve Elbazde isimleriyle de bilinen bu iki taş ocağını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması
lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)
done
Kolay ve hızlı bilet alma
event_busy
Online İptal Kolaylığı