Keraitae Antik Kenti ve Burdur'da Gezilecek Yerler

Tarihe yolculuk yapmayı sevenlerdenseniz, Burdur’a gittiğinizde Keraitae Antik Kenti’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. 

Keraitae Antik Kenti Nerededir?

Burdur’un Bucak ilçesi sınırları içindeki Belören Köyü’nde yer alan Keraitae Antik Kenti, bu şehirdeki diğer antik kentlere yakın bir konumdadır. Roma ve Helenistik döneme ait kalıntıların görüldüğü Keraitae Antik Kenti, Sagalassos Antik Kenti’ne 11, Kremna Antik Kenti’ne ise yaklaşık 9 kilometre uzaklıktadır. 

Keraitae Antik Kenti Hakkında Bilgi

Klasik dönem Roma şehri olan Keraitae’de geçtiğimiz yıllarda yapılan kazı çalışmalarında Roma ve Helenistik döneme ait kalıntılar bulunmuş. 

Keraitae Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir? 

Keraitae Antik Kenti’ne ulaşımın oldukça kolay olduğunu söylemeliyiz. Bucak ilçesine ulaştıktan sonra asfalt yolu takip ederek Keraitae Antik Kenti’ne gidebilirsiniz. 

Burdur’da Gezilecek Yerler

Akdeniz Bölgesi’nde, Göller Yöresi denilen alanda yer alan Burdur, tahmininizden çok daha fazla sayıda doğal ve tarihi güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Yıllar sonra bile hatırlayacağınız bir Burdur gezisi için aşağıdaki yerleri mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. 

Salda Gölü: Göller Yöresi’nde yer alan bu şehre gelip de gölleri görmeden dönmek elbette olmaz. 184 metrelik derinliği ile “Türkiye’nin en derin gölü” unvanını taşıyan Salda Gölü, Burdur’un en çok ziyaret edilen doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Bembeyaz kumsallarla çevrili, kuzeydoğusu ve batısı dik kayalık, güneyi ise çayırlık olan gölün huzur veren manzarasında birkaç gün geçirmek isteyeceğinizden eminiz. 

Bakibey Konağı: Burdur şehir merkezinde yer alan bu konak, 17’inci yüzyıl sivil Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerinden biri olma özelliği taşıyor. Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılan ve 1988 yılında restorasyonu tamamlanan bu konağı mutlaka görülecek yerler listenize eklemelisiniz. 

Mısırlılar Evi: Bakibey Konağı’ndan sonra rotanızı bu kentin diğer özel konakları arasında yer alan Mısırlılar Evi’ne çevirmelisiniz. Hinnaplı Ev olarak da anılan bu ev, Bakibey Konağı gibi Burdur şehir merkezinde yer alıyor. 19’uncu yüzyılda inşa edilen Mısırlılar Evi, iki katlı olup, taş zeminin üzerine bağdadi mimari ile yapılmış. Evin alt katında kışlık odalar ile kiler yer alırken, üst katında ise dört oda bulunuyor.  Alaturka kiremitlerle örtülmüş bir çatıya sahip olan Mısırlılar Evi’ndeki odaların tamamı ortadaki uzun ve ince yapılı sofaya açılıyor. Ahşap kepenkli çok sayıda pencere ile aydınlatılan bu evin tavanlarında ahşap işlemeler bulunuyor. Tüm odaların tavan ve tabanları ile yüklük yine ahşaptan yapılmış. Evin her odasında alçı şerbetlikler ve tavan süslemeleri görülüyor. Bu süslemelerin en güzelinin boş oda adı verilen odada olduğunu söylemliyiz. 

Burdur Saat Kulesi: Bölgede inşa edilen ilk analog saat olan Burdur Saat Kulesi, il merkezinde yer alıyor. 1830’da dönemin Konya Valisi tarafından Burdur Ulu Cami’nin kuzeyindeki Alacapazarı civarlarında inşa edilen bu saat ne yazık ki 1914 yılındaki depremde yıkılmış. Bunun üzerine 1936 yılında Kâhyaoğlu Hacı Ali Emir Bey tarafından yeniden yapılmış. Kare bir plana sahip olan bu saat kulesi kesme taşlardan inşa edilmiş. Yüksekliği ise yaklaşık olarak 35 metredir. Kuleye merdivenle çıkılabiliyor. Zeminden aleme kadar altı boğum halinde daralarak çıkan kulede, dördüncü katta her biri şehrin dört yanına bakan dört büyük saat yerleştirilmiş ve bu mekana şerefe görüntüsü verilmiş. 

İnsuyu Mağarası: Ülkemizin turizme açılan ilk mağarası olma özelliği taşıyan İnsuyu Mağarası, Burdur’da görülmesi gereken doğal güzellikler arasında yer alıyor. İçerisindeki kalker tortulanmalarından oluşmuş sakıt ve dikitler ile tüm ziyaretçilerine son derece etkileyici bir görüntü sunan bu mağarada Türkiye’nin en büyük yer altı gölü olan Büyük Göl’ü ve 6 metrelik boyu ile ülkemizin en büyük dikitini de görebileceksiniz. İnsuyu Mağarası’nı ülkemizdeki diğer mağaralardan ayıran yönlerden biri de içindeki suyun diyabetten körlüğe, egzamadan saç dökülmesine kadar pek çok rahatsızlığa iyi gelmesidir. 

İncirhan Kervansarayı: Gıyaseddin bin Keykubat tarafından inşa ettirilen bu kervansaray, Bucak ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Geometrik süslemeleri ve özellikle taç kapısı turistlerin ilgisini üzerine çeken İncirhan Kervansarayı, Burdur’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılar arasında yer alıyor. 

Antik Kentler: Bu bölümde neden direkt bir antik kent adı vermediğimizi merak edebilirsiniz. Çünkü Burdur’dan gerekten görülmesi gereken çok sayıda antik kent bulunuyor. Tarihe yolculuk yapmaktan hoşlanıyorsanız, Keraitae Antik Kenti’nin yanı sıra bu kentteki Kremna, Sagalassos, Kibyra ve Sia antik kentlerini de görmelisiniz. Şimdi dilerseniz gelelim bu antik kentlerin özelliklerine…

Roma dönemine ait kalıntıları görebileceğiniz Kremna Antik Kenti’nin en önemli özelliği ızgara planlı olarak kurulmuş olması. Dönemin en önemli kentlerinden biri olan Kremna’dan günümüze kadar gelen kalıntılar: mahkeme salonu (bazilika), kemerli yapı (exsedra), kütüphane, tiyatro, anıtsal çeşme (nympheum) ve kenti saran 2 metre eninde, 7 metre yüksekliğindeki sur duvarlarıdır. 

Sagalassos Antik Kenti ise bölgenin en çok bilinen ve en çok ziyaret edilen antik kentidir. Geçmişte çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığı için farklı kültürlerden izler taşıyan bu antik kent aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alıyor. Kentte yapılan kazı çalışmalarında konutlar, 2 adet Roma hamamı, aşağı ve yukarı agoralar, Apollon Klarios ve Antonian Pius Tapınakları, meydan, sütunlu cadde, kent villası, seramik üretim merkezi, tiyatro bölümü, kütüphane, çeşme, meclis binası, aşağı agorada yer alan Ares, Herakles, Zeus, Hermes, Athena ve Poseidon'un büstleri bulunmuş. 

Sadece Anadolu’nun değil, antik çağ döneminin de önemli yerleşim yerlerinden biri olan Kibyra Antik Kenti, bölgenin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olma özelliği taşıyor. Geçmişte “Gladyatörlerin Şehri” olarak bilinen Kibyra Antik Kenti’nde gladyatör dövüşlerinin yapıldığı stadyum, tiyatro, meclis binaları ve çarlı yerlerinin kalıntılarını gezebilirsiniz. 

Taştandam adıyla da bilinen Sia Antik Kenti’nde ise, bölgedeki diğer antik kentler gibi Roma ve Helenistik dönemlerine ait kalıntıları görebilirsiniz. Büyük bölümü çok iyi korunarak günümüze kadar gelmeyi başarabilen bu kentteki kalıntılar: Tüm kenti saran sur duvarları, Helenistik döneme ait olan ve batı kapısının her iki tarafında yer alan 2 katlı kule ile giriş kapısıdır. Sia Antik Kenti’nde ilgi gören bir diğer bölüm ise, 3’üncü yüzyılda inşa edildiği düşünülen hamamdır. 

Burdur Arkeoloji Müzesi: Burdur’daki antik kentlerden çıkarılan kalıntıların büyük bölümü Burdur Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Antik kent gezilerinizi bu müzeyi ziyaret ederek tamamlayabilirsiniz. 

Yorumunuzu paylaşın

directions_bus
200'den fazla
Otobüs Firması

lock
Güvenli Ödeme
(0 Komisyon)

done
Kolay ve hızlı bilet alma

event_busy
Online İptal Kolaylığı

keyboard_arrow_up